Skip to content

Uşşâkî Vakfı’nın kurucusu, Muhterem Sıddîk Nâci Eren Uşşâkî (k.s.) Hazretleri’nin Halifesi olan Muhammed Hikmet Dağlıhâfız (Önem) 1947 yılında Kayseri’de doğdu.

“Önem” soyadı, “Soyadı Kanunu” nedeniyle konulmuş olup, âile lakâbı Dağlıhâfız’dır.

Babası Mehmet Efendi devlet memuru idi. Muhammed Hikmet Efendi 1966 yılına kadar Kayseri’de yaşadı. İlk, orta ve lise öğrenimini burada bitirdikten sonra yüksek tahsil için İstanbul’a gelmiş ve daha sonraki yaşamını İstanbul’da devam ettirmektedir. 1975 yılında evlenmiş ve bir erkek bir kız çocuğu vardır. Bugünkü ismi Marmara Üniversitesi olan İTİA Akademide “İşletme-ekonomi” tahsil etmiştir. İlime verdiği önem nedeniyle 70 yaşında İlâhiyat tahsili yapmak için Üniversiteye yeniden talebe olmuş ve başarı ile neticelendirmiştir.

Üniversiteden sonra bir yandan iş hayatı devam ederken, diğer yandan mânevî yolcuğunu sürdürerek İslâmî ve tasavvufî ilimleri öğrenmeye devam etmiştir.

Ticâri hayatında pek çok başarılara imza atış, Türkiye’nin sayılı firmalarında üst düzey yöneticilik görevlerinde ve ticâret alanında çalışmalarda bulunan Muhammed Hikmet Efendi, 30 yıllık başarılı ticâri hayatı devam ederken aynı zamanda İslâm’a ve Kur’ân’a hizmet için değişik sosyal, kültürel ve dinî hizmet için görevlerinde bulunmuştur. 1990 yılında ise kendisini tümüyle gönül dünyâsına adamıştır. 1980’li yılların sonunda tanıştığı Uşşâkî’liğe gönül vermiş ve akabinde Sıddîk Nâci Eren Efendi Hazretlerine mânevî evlat olmuştur.

Kendisini, her zaman ön planda tuttuğu “mânevî ticâret”e, İslâm’a, Kur’ân’a ve Peygamber Efendimiz’in sünnet yoluna hizmete adamıştır. Bu ulvî yolculuk, bütün canlılığı ile hâlen devam etmektedir.

Dağlıhâfız lakâbıyla tanınan dedesi, Hâfız Hacı Hasan Efendi Kayseri’nin meşhur âlimlerindendir.

Hacı Hâfız Hasan Efendi el yazması Kur’an yazan ilim sâhibi âlimlerdendir. Muhammed Hikmet Dağlıhâfız Efendi bu âilenin bir ferdi olarak dünyâya gelmiştir. Muhammed Hikmet Dağlıhâfız Efendi dini bilgi temeli anneannesi Hacı Şükriye Hanım tarafından verilmiştir. Osmanlıca ve yeni Türkçe’yi okuyup yazabilen Hacı Şükriye Hanım, tasavvuf büyüklerinden Üveysî, Nakşî, Kâdirî Şeyhi Kuddusî Baba’ya müntesipliği nedeniyle Kuddusî Baba’nın eserlerini, Peygamber Efendimiz ile ilgili ve peygamberler tarihi kitaplarını ona okuyarak büyütmüştür. Küçük yaşlarda âilede başladığı dini eğitime hayatı boyunca devam etmiştir. Halası Dağlıhâfız’ların Hayriye Hanım, tayyi mekân, tayyi zaman yapacak kadar ileri derecede ehli tasavvuftur. Çocukluğunda sohbete olan düşkünlüğünden dolayı Kayseri’nin meşhur âlimlerinden aynı zamanda da komşuları olan Demirci Hoca’nın (Osman Çapacıoğlu Hoca Efendi) sohbetlerinde bulunmuştur. İlim öğrenmeye karşı büyük iştiyâk o dönemden başlayıp hayatının her döneminde devam etmiştir.

Gönenli Mehmet Efendi ve Cevat Akşit Hoca Efendi’nin uzun süre sohbetlerine devam etmiştir.

İlim Yayma Cemiyeti’nde yapılan sohbetlere katılmıştır.

Birçok İslâmî vakıf ve derneklerin kuruluşunda bulunarak İslâm’a ve Kur’ân’a hizmet eden Muhammed Hikmet Efendi, 1990 yılı Şubat ayında Pîr Seyyid Hasan Hüsâmeddin-i Uşşâkî Hz.’lerinin kurucusu olduğu Uşşâkî Tarikatının Mürşid-i Kâmil-i Muhterem Sıddîk Nâci Eren Uşşâkî (k.s.) Hazretleri’ne intisap ettiğinde, mânevî yolculuğunun en yoğun dönemine de başlamış oldu.

İslâm’a ve Kur’ân’a hizmet etmede büyük bir iştiyâk içinde olan Muhammed Hikmet Efendi, müntesibi olduğu Uşşâkî Tarikatında mürşidinin izni ve yönlendirmesi doğrultusunda pek çok hizmetleri gerçekleştirdi.

1993 yılında Uşşâkî Vakfı’nı kuran Muhammed Hikmet Efendi, Uşşâkî Tarikatı’nın tanıtımı ve yayılmasına vesile olmuştur. Kurulan vakıfla birlikte Uşşâkî Tarikatı için ilk etapta Âsitâne-i Uşşâkî’nin îmarı ve vakfa bağlanması sağlandı. Dönemin bütün zorluklarına rağmen yapılan bu işlemler Uşşâkî Vakfı’nın çok daha kurumsal bir yapıya gelmesine sebep oldu. Diğer taraftan Türkiye’nin her bölgesinde vakıf şubeleri açılarak, vakıf hizmet binaları, aş evleri, Kur’ân Kursları, yurt, anaokulu gibi birçok hizmeti gerçekleştirdi. Uşşâkîliğin tanıtımı ve yayılması için basılı eserler ve organizasyonlar gerçekleştirdi.

Kasımpaşa’da bulunan Pîr Seyyid Hasan Hüsâmeddîn-i Uşşâkî’nin de medfun bulunduğu Uşşâkî Âsitânesi’nin restorasyonu sırasında orijinal hâline sâdık kalınması için çok çaba sarf etti. Bugün hâlen Müslümanların yoğun bir şekilde ziyâret ettiği ve hizmete devam etmekte olan Âsitâne aslına uygun olarak tarihi bir yapı kimliği ile gönüllere ferahlık vermektedir.

Uşşâkî Vakfı, geleneksel hâle gelen yardım organizasyonlarını da her yıl sürekli olarak düzenlenmektedir. İslâm’a, Kur’ân’a hizmet etmeyi düstur edinen Uşşâkî Vakfı, İslam ve Kur’an hizmetini yurt dışına da taşımıştır. Pakistan’da deprem evleri, Afrika’da mescitler, Kur’an Kursları ve su kuyuları yapmıştır. Gerek Afrika ve gerekse Ortadoğu’da yaşananlardan dolayı büyük çaplı insani yardımları gerçekleştirmiştir. Hâlen Kur’ân’a hizmet için Türkiye çapında onlarca Kur’an kursları yapımına hızla devam etmektedir.

Muhammed Hikmet Efendi, yine her yıl yapılır hâle gelen Pîr Hazretleri’nin anma törenlerinin başlamasında da öncü olup, fiilen gerçekleştirmektedir.

Gelişen teknoloji ve yeni neslin kullandığı dili ve araçları göz ardı etmeyen Muhammed Hikmet Efendi, Uşşâkî Vakfı’nın internet ortamında tanıtılıp, kurumsal anlamda yer almasında onlarca web sitesi kurarak büyük katkı sunmuştur.

Uşşâkî Vakfı çatısı altında stüdyo kurarak tasavvuf mûsikîsi çalışmalarını başlatmıştır. Bu sebeple de birçok tasavvuf müziği albümü, konser, TV programları yapılmasına öncü olmuştur. Tarihinde çok değerli mûsikîşinas isimler yetiştirmiş olan Uşşâkî Tarikatı bu dönemde de tasavvuf büyüklerinin eserlerini mûsikî eşliğinde insanlara ulaştırmaya çalışmıştır. Yeni neslin tasavvuf kültürü ve mûsikîsi ile yetişmesi için müzik ve enstrüman kursları, sema eğitimi gerçekleştirmiştir. Bunların sonucu olarak tasavvuf müziğine birçok besteler kazandırmıştır.

Diğer yandan Uşşâkî kültürünü yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak amacıyla birçok kitabın tercüme edilmesi, basımını bizzat gerçekleştirmiştir. Bu eserler arasında Pîr Hazretlerinin Evrâd-ı Kebir’i, Tuhfetü’l-Uşşâkıyye,  Evrad-ı Mukarrebun’un günümüz Türkçe’sine çevrilip basımının gerçekleşmesi, ayrıca Tarık-i Uşşâkî’de Usul ve Âdab, Pîr Seyyid Hasan Hüsâmeddîn Uşşâkî, Sıddîk Nâci Eren Dîvanı gibi eserlerin basımını gerçekleştirmiştir.

Sakınılması Gerekenler 1-2, İbâdet Takvimi, İbâdet Rehberi, Kâmil İnsanın Amelleri, Sûrelerin Esrârı, İslâm’da Müjdeler, Resûlullah’ın (s.a.v) Öğütleri, Mü’minlere Nefis Testi, Efendim, Tasavvuf Rehberleri, Pîr Hasan Hüsâmeddîn Uşşâkî (k.s.a) ve Yolu kitapçıklarının yazımı ve basımı ile “Kur’an ve Sûrelerin Esrârı”, “Kıssalarla Yaşam” adlı kitapları mevcuttur. 2010 yılında yayın hayatına başlayan Âşıkâne Dergisi’nin, 2012 yılında internet üzerinden yayın yapan Âşıkâne Radyosunun hayata geçirilmesine hizmet etmiştir.

Bu eserlerin basımı ve yayımı için Âşıkâne Yayınevi kurulmuştur.

Azmi, mütevazılığı ve İslâm’a en iyi şekilde hizmet etmek için prensip edindiği mükemmelliyetçi yaklaşımıyla tanınan Muhammed Hikmet Efendi, özellikle 1996 yılından bu yana tüm vaktini Uşşâkî Tarikatına adamıştır.

Tasavvuf yolunda ilk icâzetnâmesini Seyyid Ahmed Bitlis-i Hazretlerinden alan Muhammed Hikmet Efendi, daha sonra seyri sülûkunu Uşşâkî tarikatında tamamlayarak Sıddîk Nâci Eren Uşşâkî (k.s.) Hazretleri tarafından Hilâfetnâme ile taltif edilmiştir. Sonraları ise Seyyid Fuat Efendi tarafından da icâzetnâme ile taltif edilen Muhammed Hikmet Efendi, hâlen İstanbul Kasımpaşa’daki Uşşâkî Âsîtânesi’nde irşad görevini yürütmektedir.